İÇ KUVVETLER
Yeryüzü şekillerinin bir kısmı, oluşumları için gerekli olan enerjiyi mantodaki konveksiyonel akımlardan alır. Bu enerjinin sonucunda meydana gelen iç kuvvetler yeryüzü şekillerinin oluşmasını sağlar.
İç kuvvetlerin oluşumu sürecinde yer kabuğunda meydana gelen hareketlere tektonik hareket adı verilmektedir.
Enerjisini yerin içinden alan ve yeryüzünde kıtaları, dağları, depremleri, volkanizmayı oluşturan bu tektonik hareketlere İÇ KUVVETLER adı verilir.
a) Kıta Oluşumu (Epirojenez)
b)
Dağ Oluşumu (Orojenez)
c) Volkanizma
d) Deprem (Seizma)
c) Volkanizma
d) Deprem (Seizma)
a) Kıta Oluşumu (Epirojenez)
Farklı yoğunluk ve kalınlıktaki yer kabuğu parçaları manto üzerinde yüzer durumdadır. Bu
parçalar, yoğunluk ve kalınlıklarına göre mantoya az ya da çok gömülerek dengede durur. Bu dengeye izostatik denge adı verilir. Herhangi bir yerde epirojenez olayının meydana gelebilmesi için izostatik dengenin bozulması gerekir. Bu denge, yer kabuğu parçalarına ait ağırlıkların değişmesiyle bozulur. Bozulan denge sonucu yükselerek oluşan kara parçasına jeoantiklinal (kara kütlesi), alçalarak oluşan okyanus ve deniz çukurluklarına da jeosenklinal (deniz çukuru) adı verilir
parçalar, yoğunluk ve kalınlıklarına göre mantoya az ya da çok gömülerek dengede durur. Bu dengeye izostatik denge adı verilir. Herhangi bir yerde epirojenez olayının meydana gelebilmesi için izostatik dengenin bozulması gerekir. Bu denge, yer kabuğu parçalarına ait ağırlıkların değişmesiyle bozulur. Bozulan denge sonucu yükselerek oluşan kara parçasına jeoantiklinal (kara kütlesi), alçalarak oluşan okyanus ve deniz çukurluklarına da jeosenklinal (deniz çukuru) adı verilir
Deniz ve kara seviyesinde meydana gelen değişim, kara kütlesinin yükselip alçalmasına bağlı olarak gerçekleşir.
Kara kütlesinin ağırlaşıp alçalmasıyla denizin karaya doğru ilerlemesine transgresyon (deniz ilerlemesi) denir.
Kara kütlesinin hafifleyip yükselmesiyle deniz seviyesinin geri çekilmesine de regresyon (deniz gerilemesi) adı verilir.
Epirojenez yer kabuğunun geniş alanlarda görülen yükselmeler ve çökmeler şeklinde meydana gelen kıta oluşumu hareketleridir. Kıvrılma ve kırılma olmaz. Tabakaların karşılıklı durumları bozulmaz. Epirojenez son derece yavaş gelişir.
Örnekler:
- Senozoik’in Tersiyer Dönemi’nde (Üçüncü Jeolojik Zaman’da) bir peneplen hâline gelmiş olan Anadolu Yarımadası, Senozoik’in Kuaterner Dönemi’nde yükselmeye başlaması bir örnektir.
- Buzul Çağı'nın sona ermesinden itibaren İskandinavya Yarımadası yılda yaklaşık birkaç milimetre, Botni Körfezi de yılda yaklaşık 10 milimetre yükselmesi.
- Benzer şekilde aşınmanın etkisine bağlı olarak Alp Dağları her yıl yükselmesi
- Hollanda, Almanya ve Fransa'nın kuzeyinde yer alan ovalar ile İtalya'nın Venedik şehri ve Po Ovası da yılda yaklaşık birkaç milimetre çökmesi örnek olarak verilebilir.
İzostatik dengenin bozulması ve epirojenez olayının meydana gelmesine neden olan faktörler nelerdir?
- Akarsu rüzgar buzul ve dalga aşındırması( Dış kuvvetler)
- Kar ve Buz erimeleri Karalar üzerindeki yükü azaltır.
- Akarsu rüzgar buzul ve dalga aşındırması( Dış kuvvetler) sonucu taşınan malzemelerin deniz tabanlarında birikmesi Denizlerde yükü arttırır
- Volkanik patlamalar sonucu karada oluşan yeni kütlelerin yükü arttırması
- Aşırı Kar yağışı sonucu karalar üzerindeki yükün artması Karalarda yükü arttırır.
b) Dağ Oluşumu (Orojenez)
Dış kuvvetleri oluşturan su, rüzgâr ve buzullar ile taşıdıkları materyalleri deniz ve okyanus tabanlarında biriktirerek bu alanlarda kalın tortul tabakalar oluşturmaktadır. Geniş alanlar kaplayan bu tortulanma alanlarına jeosenklinal denir.
Biriken ve sertlik dereceleri birbirinden farklı olan tortul tabakalar, levhaların yaklaşması sonucu yan basınçlara uğrar. Buna bağlı olarak da kıvrım ve kırık dağları oluşur.
Esnek yapılı tabakalar yan basınçlara uğradığında kıvrılırken,
Sert yapılı tabakalar kırılırlar.
Esnek olan tortul tabakaların kıvrılıp yükselmesiyle kıvrım dağları oluşur.
Kıvrılan tabakaların yükselen kubbe şeklindeki kısımlarına antiklinal, çukurlaştığı kısımlarına da senklinal denir.
Antiklinal ve senklinal birer şekil değil, yapı tipidir.
Esnekliğini yitirmiş sert yapıdaki tortul tabakalar yan basınçlara uğradıklarında kıvrılamadığı için kırılmaya uğrar ve kırık dağları oluşur.
Kırılma sonucu tabakaların dikey yönde yer değiştirmesiyle oluşan yüksekte kalan kütleye horst,
İki fay hattı arasında kalan kütlenin blok halinde çökmesi ile oluşan alçalan kısımlara da graben denir
Ülkemizde de Kırılma ile oluşmuş dağlar vardır. Daha çok Ege bölgesinde görülür.
Horst Dağları: Aydın, Boz, Menteşe, Yunt, Madra.
Graben Ovaları: Bakırçay, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes
Dünya'nın oluşumundan bugüne kadar dört büyük orojenez olayı meydana gelmiştir.(Harita 1.3)
Yeryüzünün ilk kıvrım dağları Prekambriyen'de oluşan Huron Kıvrımları'dır. Yeryüzünün eski kıta çekirdekleri olan bu kıvrım dağları, milyonlarca yıldır aşındığı için düzleşip sertleşmiştir.
Paleozoyik'te Kaledoniyen ve Hersiniyen kıvrımları oluşmuştur. Kaledoniyen Kıvrımları'na İskoç ve Norveç dağları, Hersiniyen Kıvrımları'na ise Ural ve Appalaş dağları örnek verilebilir.
Mesozoyik ve Tersiyer'de başlayıp bugün de oluşumu devam eden Alp Kıvrımları, dünyanın genç dağları arasında yer almaktadır. Alpler, Kayalıklar, Himalayalar ve And Dağları bu genç oluşumun başlıcalarıdır.
c) Volkanizma
Yeryüzünün iç kesimlerinde akışkan halde bulunan magmanın yerkabuğundaki çatlak yarık veya kırıklar boyunca yeryüzüne çıkmasına volkanizma denir.
a) DERİNLERDE MEYDANA GELEN MAGMATİK FAALİYETLER
Magma yerin zayıf olan dirençsiz noktalarındaki tektonik kırılma alanlarından yüzeye fışkırır. Ancak bu olay her zaman yaşanmayabilir.
b) YÜZEYDE MEYDANA GELEN MAGMATİK FAALİYETLER
Yüzey volkanizması magmanın yeryüzüne ulaşmasıyla oluşur ve bu esnada yeryüzüne sıvı, katı ve gazhâlde maddeler çıkar.
Yüzey volkanizması sonucu oluşan yeryüzü şekillerine kaldera, krater, maar ve volkan konileri örnek verilebilir. Ayrıca lavların ve volkanik küllerin birikmesi sonucu lav düzlükleri, bu düzlüklerin akarsularla yarılması sonucu da volkanik platolar oluşur.
Volkan konisi,
Volkanik patlamayla çıkan materyallerin üstüste birikmesi sonucu oluşan yer şeklidir Tek dağ ların önemli bir kısmı bu şekilde oluşmuştur. Afrika’da Klimanjaro, Japonya’da Fujiyama, Endonezya’da Sumatra, İtalya’da Etna ve Türkiye’de Ağrı dağları volkan konilerinin örnekleridir
Krater
Yanardağın tepe kesimindeki baca çukurluğuna denir.
Kaldera
Volkanın tepe kısmını çökmesi ya da patlayarak parçalanmasıyla oluşan çukurluğa denir. Örneğin; Nemrut Dağı.
Maar
Volkanik arazilerde yer altında biriken gazların büyük bir basınçla patlama şeklinde yüzeye çıktığı yerlerde oluşan çukurluklara denir. Örneğin; Mekke Tuzlası, Acı Göl.
Volkan Şekilleri
Yeryüzünün derinliklerin de bulunan magma, yer kabuğundaki kırık ve çatlaklardan yüzeye sokulur yada yüzeye çıkarak o alanı şekillendirir. Volkanların püskürttüğü malzemeler ve çıkan lavların akış özelliklerine bağlı olarak çeşitli volkan şekilleri ortaya çıkmıştır.
Piroklastik Volkanlar
Volkanizma sırasında yeryüzüne püskürtülen volkan külü, volkan kumu, lapilli, volkan bombası gibi çeşitli boyuttaki, katı maddelerin volkan bacasının çevresine üst üste yığılmaları ile oluşmuş koni biçimli volkanlardır.
Kalkan Volkanlar
Akıcı lavların bir bacadan çıkarak birikmesi sonucunda oluşan, geniş alanlı ve kubbemsi bir görünüşe sahip volkanlardır.
Tabakalı Volkanlar
Magmadan değişik dönemlerde yükselen, fazla akıcı olmayan farklı karakterdeki malzemenin birikmesi ile oluşur. Türkiye’nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı bu şekilde oluşmuştur.
Yeryüzünde volkanik olaylara daha çok levha sınırlarında rastlanır (Harita 1.4). Günümüzdeki aktif volkanların yarısından fazlası Büyük Okyanus kıyılarında yer almaktadır. Bu nedenle Büyük Okyanus kıyıları na “Ateş Çemberi” denir.
d) Depremler(Seizma)
Yerin derinliklerinden kaynaklanan yeryüzünde meydana gelen salınım ve titreşim hareketlerine deprem denir.Çevreye dalgalar hâlinde yayılış gösterir. Suya atılan taşların oluşturduğu dalgalar gibi deprem dalgaları da bir merkezden çevreye doğru yayılır. Yer kabuğu içerisinde meydana gelen depremin başladığı noktaya iç merkez (hiposantır) denir.
Burada başlayıp çevreye doğru yayılan deprem dalgalarının yeryüzü ne ulaştığı ilk noktaya da dış merkez (episantır) adı verilir (Görsel 1.15). Dış merkez, depremin şiddetinin en fazla hissedildiği alandır. Depremin merkezinden başlayan deprem dalgaları, genel olarak çevreye üç farklı şekilde yayılır. Bunlar boyuna (P) dalgalar, enine (S) dalgalar ve yüzey (L) dalgalarıdır
Deprem ölçen alete sismograf denir.
Deprem dalgaları
Burada başlayıp çevreye doğru yayılan deprem dalgalarının yeryüzü ne ulaştığı ilk noktaya da dış merkez (episantır) adı verilir (Görsel 1.15). Dış merkez, depremin şiddetinin en fazla hissedildiği alandır. Depremin merkezinden başlayan deprem dalgaları, genel olarak çevreye üç farklı şekilde yayılır. Bunlar boyuna (P) dalgalar, enine (S) dalgalar ve yüzey (L) dalgalarıdır
Deprem ölçen alete sismograf denir.
Deprem dalgaları
Deprem Dalgalarının Yayılışı
Şekil 1: Deprem öncesi normal durum.
Şekil 2: Birincil dalgalar yerkabuğunu sıkıştırıyor.
Şekil 3: ikincil dalgalar yer kabuğunda dalgalanmalara yol açıyor. Yıkıma yol açan dalgalardır.
Şekil 4: Dairesel hareketlerle ilerleyen yüzey dalgaları.
Fay Tipleri
Fay hattının iki yanındaki blokların düşey yönde birbirinden uzaklaşmasıyla olur.
Ters Fay
Alçalan bloğun yükselen blok altına dolmasıyla oluşur
Doğrultulu Fay
Kırık boyunca tabakaların yatay yönde yer değiştirmesi ile oluşur.
Depremler 3 'e ayrılır.
Tektonik Deprem
Tektonik Deprem
Tektonik hareketler ( yer kabuğundaki kırılmalar) sonucunda meydana gelen depremlerdir. Yeryüzünde çok görülür ve büyük hasarlara yol açar. En yıkıcı etkiye sahip depremlerdir. dünyada görülen depremlerin yüzde 90 ı bu şekilde gerçekleşir.
Volkanik Deprem
Volkanizma faaliyeti sırasında çevrede meydana gelen sarsıntılardır. Nadir görülür.
Çöküntü deprem
Yer altındaki boşlukların (mağara), kömür ocaklarındaki galerilerin, karstik arazilerde erime sonucu oluşan boşlukların tavan blokların çökmesi ile oluşur. Etki alanları dardır.
DÜNYADAKİ DEPREMLER
Yeryüzündeki depremlerin büyük bir kısmı, levha sınırlarında gerçekleşmektedir (Harita 1.5). Yeryüzündeki önemli deprem alanları üç kuşak hâlinde uzanır.
Birinci kuşak, Pasifik Deprem Kuşağı olarak adlandırılır ve Büyük Okyanus kıyıları boyunca uzanır. Yeryüzündeki depremlerin 4/5’i bu kısımda gerçekleşir.
İkincikuşak Alp-Himalaya Kuşağı’dır. Yeryüzündeki depremlerin 1/5’ine yakını bu alanda meydana gelir
Üçünçü Kuşak: Atlantik Deprem Kuşağı ise Atlas Okyanusu’ndaki sırt boyunca uzanır.
Not: Levhaların Sınırları ile Depremler Volkanlar Sıcak Su kaynakları(Gayzerler;Kaplıcalar) arasında paralellik vardır. Çünkü Levhaların olduğu yerler yer kabuğunun kırılma alanlarıdır.
İŞLENEN KONULAR İLE İLGİLİ ETKİNLİKLER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız ve Düşünceleriniz bizim için önemlidir.