Manşet Yayınlar

  • iç kuvvetlerİÇ KUVVETLER
  • Türkiye' İç Kuvvetler TÜRKİYE'DE İÇ KUVVETLER
  • Kayaçlar KAYAÇLAR ve YERŞEKİLLERİ
  • Akarsu Aşınım ve Birikim Şekilleri DIŞ KUVVETLER - Akarsu Aşınım ve Birikim Şekilleri
  • Haritalar-1 HARİTALAR-1
  • izohipsler İZOHİPSLER VE ÖZELLİKLERİ
  • iklim bilgisi İKLİM BİLGİSİ(Klimatoloji)
  • Basınca etki eden faktörler BASINCA ETKİ EDEN FAKTÖRLER
  • rüzgarlar RÜZGARLAR VE ÇEŞİTLERİ?
  • nemin yağışa dönüşümü NEMİN YAĞIŞA DÖNÜŞÜMÜ
  • makroklima BÜYÜK İKLİMLER(Makroklima)
  • iç kuvvetler İÇ KUVVETLER VE YERİN YAPISI
  • yerin derinliklerinden gelen güç YERİN DERİNLİKLERİNDEN GELEN GÜÇ-İÇ KUVVETLER
  • rüzgarlar DIŞ KUVVETLER-RÜZGARLAR
  • akarsu aşınım DIŞ KUVVETLER-AKARSU AŞINIM VE BİRİKİM ŞEKİLLERİ
  • karstik şekiller DIŞ KUVVETLER-KARSTİK AŞINIM VE BİRİKİM ŞEKİLLERİ!
  • dalga aşınım DIŞ KUVVETLER-DALGA AŞINIM VE BİRİKİM ŞEKİLLERİ
  • buzul aşınım DIŞ KUVVETLER-BUZUL AŞINIM VE BİRİKİM ŞEKİLLERİ
  • Dünyanın Tektonik Oluşumu DÜNYANIN TEKTONİK OLUŞUMU VE LEVHALARIN HAREKETLERİ
  • Türkiye'nin Jeolojik Özellikleri TÜRKİYENİN JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE ZAMANLAR
  • Ülkemizin Ova ve Platoları ÜLKEMİZİN OVA VE PLATOLARI
  • Ülkemizin Dağları ÜLKEMİZİN YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN ÖZELLİKLERİ VE DAĞLARI
  • Biyomlar BİYOMLAR
  • Biyoçeşitlilik BİYOÇEŞİTLİLİK
  • Ekosistemin İşleyisi,Besin Zinciri EKOSİSTEMİN İŞLEYİSİ, BESİN ZİNCİRİ VE ENERJİ AKIŞI
  • Madde Döngüleri- Karbon Döngüsü MADDE DÖNGÜLERİ VE KARBON DÖNGÜSÜ
  • Oksijen Döngüsü ve Azot Döngüsü OKSİJEN DÖNGÜSÜ VE AZOT DÖNGÜSÜ
  • Su Döngüsü SU DÖNGÜSÜ
  • Fosfor Döngüsü FOSFOR DÖNGÜSÜ
  • Su Ekosistemlerinin İşleyişi SU EKOSİSTEMLERİNİN İŞLEYİŞİ
  • Su Kaynakları SU KAYNAKLARI
  • Su Kaynaklarının Dağılımı SU KAYNAKLARININ DAĞILIMI
  • Okyanuslar ve Denizler OKYANUSLAR VE DENİZLER
  • Nüfus Politikaları NÜFUS POLİTİKLARI
  • Türkiye'de Nüfus Politikaları TÜRKİYE'DE NÜFUS POLİTİKLARI
  • Şehirlerin Fonksiyonları ve Etki Alanları ŞEHİRLERİN FONKSİYONLARI VE ETKİ ALANLARI

05/04/2020

DIŞ KUVVETLER - Akarsu Aşınım ve Birikim Şekilleri

DIŞ KUVVETLER

Enerjisini Güneş’ten alan, yeryüzünü aşındırma, taşıma, biriktirme yoluyla şekillen-diren kuvvetlere DIŞ KUVVETLER denir.  Dış kuvvetler faaliyetlerini; aşındırma, taşıma ve biriktirme olmak üzere üç aşamada gerçekleştirir. Dış kuvvetler yıkıcı kuvvetlerdir.  Akarsular, yeraltı suları, rüzgarlar, buzullar, dalgalar, akıntılar ve gel-git dış kuvvetlerdir.

Dış kuvvetlerin etki alanları İklim koşullarına ve topoğrafyaya  bağlı olarak bölgeden bölgeye değişmektedir. 

  • Yağışlı, nemli iklim bölgelerinde akarsular,
  • Kurak-yarı kurak iklim ve çöllerde rüzgârlar, 
  • Kıyılarda dalga ve akıntılar,
  • Karstik bölgelerde yer altı suları( Karstlaşma), 
  • Yüksek enlemler ile dağlık bölgelerde ise buzullar 
Bunların dışında 

  • Canlılar
  • Çözünme ve Kütle hareketleri,  yer şekillerini biçimlendiren başlıca kuvvetlerdir. 

Dış kuvvetler aşındırma yaptığı alanda aşınım şekilleri, biriktirme yaptığı alanlarda ise birikim şekilleri oluşturur.
Dünya geneli göz önünde alındığında akarsuların etki alanı diğer dış güçlere göre daha fazladır.  Bu nedenle yeryüzünde en etkin dış kuvvet akarsulardır. Su her haliyle katı sıvı ve gaz olarak yeryüzünü şekillendiren en önemli güçtür.  


1. Çözünme ve Kütle hareketleri

Yeryüzünü oluşturan kayaçların ayrışma, aşınma, çatlama, erime, ufalanma, dağılma şeklinde çözülmesi kimyasal ve fiziksel(makanik) iki yolla gerçekleşir.

  • Fiziksel (Mekanik) Çözülme 

Kayaların kimyasal yapıları değişmeden, fiziki yapılarında meydana gelen ufalanma olayıdır. Fiziksel çözülme, gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkının fazla olduğu kurak, yarı kurakve soğuk iklimlerde çöl, kutup, tundra, sert karasal, step, iklim bölgelerinde daha fazla görülür. Fiziksel çözülme sıcaklık farkı, buz çatlaması, tuz çatlaması ve kök çatlaması yoluyla gerçekleşir. Kök çatlaması bitki örtüsünün gür olduğu alanlarda daha fazladır. 

  • Kimyasal Çözülme 

Kimyasal çözülme sonucunda kayaların hem fiziki hem de kimyasal yapıları değişime uğrar. Kayaçların mineral yapılarında değişiklik (suyun içinde ki Oksijen(O2) yapar) olur.Kimyasal çözülmede su, sıcaklık, CO2 ve organizmalar etkili olur. Kimyasal çözülme yağış ve sıcaklık değerlerinin yüksek olduğu ekvatoral, Muson, ılıman okyanus ve Akdeniz iklimlerinin etkili olduğu sahalarda daha şiddetlidir. 

 Mekanik çözülme olan yerlerde toprak oluşumu zordur, kimyasal çözülmenin olduğu bölgelerde ise toprak oluşumu daha kolaydır. Çöllerde toprağın az olmasının nedeni kimyasal çözülmenin yetersiz ve fiziksel çözülmenin fazla olmasından kaynaklanmaktadır.

  • Kütle Hareketleri

Çözülmeyle ortaya çıkan Toprağın, kayaların ve tabakaların bulundukları yerden yer çekiminin etkisiyle eğim doğrultusunda hareket ederek aşağılara doğru yer değiştirmesine   kütle hareketleri (heyelan, çamur akıntısı, kaya düşmeleri vb.) denir. Bu hareketler, heyelan set göllerinin oluşumunu da etkilidirler.



2- Akarsuların Oluşturduğu Yer şekilleri

Yeryüzünün şekillenmesinde en etkili dış kuvvet akarsulardır. Yeryüzünün yaklaşık 2/3’ü akarsular tarafından şekillendirilmektedir.  
Çeşitli kaynaklardan beslenerek eğim doğrultusunda bir yatak içinde akan  sel, dere, çay, ırmak veya nehir gibi su kütlelerine genel olarak akarsu denir. Akarsu-ların şekillendirici etkileri taşıdığı su kütlesi ve malzemeyle doğru orantılıdır.

Akarsuların aşındırma ve biriktirme üzerinde;
  • İklim özellikleri (yağış miktarı, buharlaşma şartları), 
  • Akarsuyun akımı ve debisi (akış hızının ve su miktarı) fazla olması,
  • Yeryüzü şekilleri (yükselti, yatak eğiminin fazla olması), 
  • Kayaçların geçirgenlik özellikleri 
  • Bitki örtüsü gibi faktörler etkilidir. 


Akarsular; yataklarını geriye, yana, derine doğru aşındırır ve aşındırdığı malzemeleri uygun ortamlarda biriktirerek yeryüzünü şekillendirir. Bu yolla yeryüzünün şekillendiği arazilere akarsu (flüvial) topoğrafyası denir.


Bir akarsuyun doğduğu yere kaynak, döküldüğü yere ağız ya da taban seviyesi, ağız ile kaynak arasındaki eğime ise yatak eğimi denir. Akarsuyun yatağını enine ve derinlere doğru aşındırması sonucu ya-tak eğimi azalır ve taban seviyesine yaklaşır. Aşındır-manın en son evresinde yatak eğiminin azaldığı şekil denge profili olarak adlandırılır. Akarsu yatağının denge profil-ine ulaşması ağızdan kaynağa doğru aşamalı bir şekilde gerçekleşir. Buna geriye aşındırma denir. Bir akarsuyun böyle bir denge profile ulaşabilmesi için milyonlarca yıl geçmesi gerekebilir.



Akarsuyun kollarıyla birlikte sularını topladığı alana havza denir.  Havzaları ayıran sınır, su bölümü çizgisidir. Akarsuların oluşturduğu aşındırma ve biriktirme şekilleri havzalarda görülmektedir. Bu aşındırma ve biriktirme şekillerine sırasıyla inceleyelim 
Akarsu Aşınım Şekilleri
a) Vadi
Akarsular, üzerinde aktığı zemini aşındırarak birtakım aşındırma şekilleri meydana getirir. Bunlardan en yaygın oluşan Vadi, akarsuyun yatağını enine ve derinlere doğru aşındırmasıyla oluşan çanaklardır.  Vadiler enine profillerine göre 5 tiplere ayrılır. 
1- Çentik(V) Vadi: Enine profili kabaca“V” harfine benzediği için bu vadilere V profilli vadiler de denir. Aşındırma güçleri fazla olan akarsuların vadileri çoğunlukla bu şekildedir. Eğimin fazla olduğu Doğu Anadolu fazla görülür.

2- Kanyon Vadi: Farklı dirençteki tabakaların farklı aşınımı sonucunda oluşmuş yamaçları dik ve taraçalı vadilerdir.  Akarsuların yatay tabakaların yoğun olduğu bölgelerde kolay aşınabilen ve kalınlığı fazla olan malzemeler üzerinde akarak
yatağını derine doğru aşındırması sonucu kanyon vadiler oluşur. 

Akdeniz kıyılarında rastlanır. Köprülü Kanyon (Antalya), Güver Kanyonu (Antalya), Saklıkent (Muğla), Göksu Kanyonu (Mersin), Kelebekler Vadisi (Muğla), Yazılı Kanyon (Isparta) ve Karacehennem Boğazı(Kastamonu) ülkemizdeki kanyon vadilerin başlıcalarıdır.

3- Boğaz (Yarma) Vadi: U harfine benzedi için U profilli vadi de denir. Akarsuyun dağ sıralarını çeşitli nedenlerle enine yarmasıyla oluşan dik yamaçlı ve derin vadilerdir.  Bu tür vadilere boğaz ya da yarma vadi denir. Bu vadiler, dik yamaçlı ve derindir. Yeşilırmak’ın Canik Dağları’nı yarmasıylada oluşmuştur. Akdenizde Gülek Boğazı örnek verilebilir.

4- Asimetrik (Yatık Yamaçlı)Vadi: Farklı sertlikteki kayaçlardan oluşan yamaçlardan biri hızlı, diğeri yavaş aşınır. Bu farklı aşınma sonucunda vadi yamaçlarından biri yatık, diğeri dik olur. Bu tür vadilere asimetrik vadi denir.

5-(Tabanlı) Alüvyal Tabanlı Vadi: Akarsuyun yatak eğiminin azalmasıyla aşındırma gücü azalır. Akarsu tarafından Taşınan alüvyonlar birikmeye başlar. Akarsu yatağındaki biriktirmenin etkisiyle oluşan alüvyonlu  tabandaki vadilere;  alüvyal tabanlı vadi denir. Bu tür vadilerde Aşındırma daha çok yamaçlara doğrudur.Ege kıyılarında daha çok görülür.Sakarya, Yeşilırmak ve Kızılırmak nehirleri de birçok yerde tabanlı vadi oluşturmuştur.

Bu vadilerin içinden geçen akarsuların her iki yamacı da oldukça düzdür. Bu nedenle akarsular, tabanlı vadilerde menderesler (büklüm) oluşturarak akar.  

VADİ TİPLERİ ETKİNLİĞİ



DIŞ KUVVETLER VE YER YÜZÜ ŞEKİLLERİ
   
b- Çağlayan(Şelale)-Dev Kazanı



Akarsu yataklarında ki tabakaların aşınmaya karşı farklı direnç göstermesi, gevşek malzemelerin çabuk; sert ve dirençli tabakaları geç aşındırması sonucu arazide eğim kırıkları oluşur. Bu alanlara çağlayan denir. Çağlayanlardan suların dökülmesi sonucu oluşan çukurlara ise dev kazanı denir. Antalya Düden ve Manavgat Şelalesi Kayseri Kapuzbaşı Şelalesi. Van'da Muradiye şelalesi .Tortum (Erzurum),Kırkmerdiven (Tunceli), Çır (Bingöl), Sarıkayalar (Bayburt), Ilısu (Mersin), Düden ve Kurşunlu (Antalya) ülkemizden örnektir.


c- Kırgıbayır 


Kurak ve yarı kurak iklim bölgelerinde bitki örtüsünün de 
seyrek olması sonucu sağanak-larla yağışlarla oluşan seller, yamaçlarda yarıntılar meydana getirir. Bu yarıntılardan oluşan topoğrafyaya kırgıbayır
(badlands) denir. Daha çok bitki örtüsünden yoksun ve geçirimsiz tabakaların bulunduğu alanlarda görülür. Tarım yapmaya uygun değildir. Kapadokya yöresi, Mut ve Ankara çevresinde kırgıbayırın tipik
örneklerine rastlanır.

d- Peribacaları


Kırgıbayırların bir türü olan peribacaları, Kurak ve yarıkurak iklim bölgelerinde bitki örtüsünden yoksun volkanik bölgelerde (Hasan dağı ve Erciyes) hafif eğimli yamaçlarda yağan yağmur sularının farklı dirençteki kayaçların (bazalt- direçli) (tüf -dirençsiz) farklı aşınma özelliklerine bağlı olarak oluşan sütun biçiminde ki yeryüzü şekilleridir. Peribacalarının tepesinde külah, şapka veya tepsiyi andıran bir kaya parçası (Bazalt-dirençli) bulunur. En tipik örneklerine (Kapadokya) Ürgüp ve Göreme çevresi ile Uşak yakınlarında rastlanır.

e- Peneplen(Yontuk düz)
Akarsu aşındırmasının son evresinde deniz seviyesine yakın oluşan hafif engebeli düzlüklerdir. Peneplenlerin yüksekliği azdır. Bu tür araziler yaşlı arazilerdir. Oluşabilmesi için oldukça uzun bir zamana ihtiyaç vardır. Bu bölgelerde depremler pek yaşanmaz. Günümüzde peneplene en yakın arazi Avrupa kıtasıdır. Türkiye’nin bulunduğu arazi tersiyerin sonlarında peneplen hâline gelmiş, kuaternerin başlarında bir bütün olarak yükselmiştir. Bu nedenle ülkemizde yüksek düzlükler geniş yer kaplar.


f- Plato



Topoğrafyanın akarsular tarafından aşındırılması sonucu meydana gelen düz veya hafif eğimli yüzeylere aşınım yüzeyleri adı verilir. Aşınım yüzeyleri ve peneplenler, çeşitli nedenlerle deniz seviyesinden yükselir.Bu arazilerin akarsular tarafından derin bir şekilde yarılması ve parçalanmasıyla oluşan çevresine göre yüksekte kalmış geniş düzlükler plato olarak adlandırılır. Örnek olarak: Cihanbeyli, Obruk(İç Anadolu) Teke ve Taşeli(Akdeniz), Gaziantep-Urfa (G. Doğu Anadolu), Erzurum Kars (Doğu Anadolu) platoları verilebilir. Plato ve Yayla bazen aynı yerler için kullanılmaktadır. Birbirinden farklı şeylerdir. Plato bir yeryüzü şekli iken Yayla bir faaliyetin adıdır.  Platolar hayvancılık ile geçinen aileler için geniş otlaklar olması yaylacılık faaliyeti için uygun alanlardır.  Akarsu Birikim ŞekilleriEğimin azalmasına bağlı olarak hızı azalan akarsular, taşımış olduğu yüklerini eğimin azaldığı yerlerde biriktirerek biriktirme şekillerini oluşturur.

a) Birikinti Konisi
Dağ yamaçlarından inen akarsuyun, taşıdığı maddeleri, eğimin azaldığı  yerde koni şeklinde biriktirmesine denir. Birikinti konilerinin birleşmesiyle birikinti yelpazeleri oluşur.Örneğin Eskişehir’inİnönü ilçesinin bir bölümü böyle bir yerde bulunmaktadır.  b. Dağ Eteği OvasıDağ eteğinde, eğimin azaldığı yerlerde meydana gelen birikinti konileri ve yelpazelerinin zamanla yanlara doğru büyüyerek birleşmeleri sonucu oluşan ovalardır. Dört yol ovası bir dağ eteği ovasıdır.c. Dağ İçi Ovasıİki Dağ ve ova arasındaki birikinti konisi ve yelpazelerinin zamanla birleşmesiyle meydana gelen, az eğimli düzlüklerde oluşur.  Dağ eteği ovalarının birleşmesinden meydana gelir.  Erzurum Tercan Aşkale ovaları örnektir.d. Taban Seviyesi OvasıAkarsuların denize yaklaştıkları yerlerde taşıma gücü azalır. Böyle yerlerde akarsular, taşıdıkları malzemeleri biriktirirler ve ova yüzeyini alüvyal dolgu alanı haline getirirler. Deltaların  gerisinde  akarsuların kara  üzerinde  getirdikleri malzemeleri biriktirmesiyle  oluşurlar. Böyle oluşan düzlüklere TABAN SEVİYESİ OVASI denir.e. Delta Ovası Akarsuların taşıdıkları malzemeleri, denize döküldüğü yerde biriktirmesi sonucu, üçgene benzeyen düzlükler meydana gelir. Bunlara delta ovası adı verilir. Kısaca akarsuyun denizden yer kazanmasıdır. Örnek olarak Çukurova , Göksu BafraÇarşambaBakırçay GedizMenemenBalat ovalarını verebiliriz.
Not: Bir akarsuyun biriktirme yapabilmesi için :Yatak eğiminin azalmasıAkış hızının azalmasıTaşıma gücünün azalmasıTaşıdığı yük miktarının artması gerekir.
f. Irmak Adası Akarsu eğiminin azaldığı ve yatağın genişlediği yerlerde, taşınan alüvyonlar ve kumlar küçük adacıklar şeklinde biriktirilir. Bunlara IRMAK ADASI(kum adacıkları) denir. . Büyük Menderes, Küçük Menderes ve Kızılırmak yataklarında bunlara benzer örnekler görülür.Türkiye’deki akarsuların yatak eğimleri fazla olduğundan bu tür şekillere çok fazla rastlanmaz.
AŞINIM VE BİRİKİMİN BİRLİKTE ETKİLİ OLDUĞU ŞEKİLLERa.Menderes (büklüm): Akarsuların, eğimlerinin azaldığı yerlerde kıvrılarak akarlar. Akarsuyun,  yatak eğiminin azaldığı yerlerde sağa sola çarparak kıvrımlar ( büklümler ) yapmasıdır. Menderes hem aşındırma hem de biriktirme şeklidir. Örnek : B. ve Küçük Menderes, Gediz, Bakırçay,    Seyhan, Ceyhan..Menderesler oluşturan bir akarsuyun;Yatak eğimi azalmıştır.Akarsu hızı azalmıştır.Uzunluğu artmıştır.Aşındırma gücü  azalmıştır.Biriktirme faaliyetleri yaygındır.
b.Taraca (Seki)Alüvyal tabanlı vadi üzerindeki akarsuların, yeniden canlanarak, yatağını kazması sonucunda oluşan yüksekte kalmış eski vadi tabanlarıdır.

1 yorum:

  1. Performans ödevim de çok yardımcı oldu çok güzel ve özenli hazırlanmış çok beğendim ellerinize sağlık :)

    YanıtlaSil

Yorumlarınız ve Düşünceleriniz bizim için önemlidir.

En Son Eklenenler

  • BİYOÇEŞİTLİLİK

  • BİYOMLAR

  • e-cografyahane

  • Ekosistemin İşleyişi, Besin Zinciri ve Enerji Akısı

Sizin İçin Seçtiklerimiz