2. Oksijen Döngüsü
Canlıların aldıkları besinleri enerjiye dönüştürebilmeleri
için oksijen gereklidir. Atmosfer % 21 oranında oksijen içerir. Sularda da
oksijen çözünmüş olarak bulunmaktadır.
Oksijen, atmosferde üç şekilde bulunur.
Bunlar atomik oksijen (O),
moleküler oksijen (O2)
ve Ozondur (O3).
Solunum sırasında moleküler oksijen kullanılmaktadır. Moleküler oksijen litosferdeki en yaygın elementtir. Çok reaktif bir gaz olduğu için hidrojen, sülfür, karbon, fosfor gibi birçok elementle birleşir. Ozon, biyosferi ultraviyole ışınlarının zararından korur.
Oksijenin üretilmesi şunlarla olur.
- Yeşil bitkiler, fotosentez sırasında oksijen üretir.
- Atmosferde bulunan su buharının güneş ışınlarıyla reaksiyona girmesi sonucu oksijen ve hidrojen açığa çıkar. Bu olaya suyun fotolizi denir.
- Solunum : Solunum için molekül olarak al›nan oksijen, besinin enerjiye dönüşltürülmesinde kullanılır. Bu nedenle, hayvanlar ve insanlar solunum için oksijen tüketirler.
- Fosil yakıtların yanması: Petrol, kömür gaz gibi maddelerin yanması ile
- Oksidasyon: (besin maddelerinin yakılmasında) Organik maddeleri ve diğer yanıcı maddelerin yanması sırasında da oksijen tüketilir
Atmosferin içerdiği oksijen miktarında bugüne kadar ölçülebilir bir değişiklik olmamıştır.
Yeryüzünde tüketilen oksijen ile üretilen oksijen arasında sürekli bir denge bulunmaktadır. Atmosferdeki oksijen oranı günümüze kadar değişmemiştir.
3. Azot (Nitrojen) Döngüsü
Canlılar için önemli bir madde olan azot, protein ve DNA’ nın bileşenlerindendir. Bu gaz, canlıların yapı taşını oluşturan nükleik asit ve proteinlerin yapısında bulunur Azot, topraktaki verimi büyük ölçüde etkiler.
Canlılar için çok önemli bir element olan azot (nitrojen), %78'lik bir oranla atmosferde ençok bulunan gazdır. .
Bazı bakteriler, atmosferde bulunan azotu doğrudan kullanabilirken canlıların önemli bir kısmı da nitrata
dönüşmesi sonucu kullanabilmektedir.
Azotun ekosisteme girişi iki yolla gerçekleşir. 1. Bunlardan ilki; kozmik radyasyon, yıldırım, şimşek ve volkanik patlamalardır. Yüksek enerjili bu olaylar sonucu sudaki hidrojen ve oksijen ile havadaki azot birleşir. Azot, yağışlarla yeryüzüne amonyum ve nitrat hâlinde ulaşır.
2. Azotun ekosisteme diğer bir girişi ise biyolojik yoldan tutulma şeklinde gerçekleşir. Havadaki azot, azot bağlayıcı bakteriler tarafından alınarak bu organizmaların köklerinde amonyum şekline getirilir. Daha sonra bakteriler, azotu oksijenle birleştirerek önce nitrite sonra da nitrata dönüştürür. Bitkiler, kullanılabilir hâle gelen atmosferik azotu (nitrat) topraktan alarak kullanır.
Tüketiciler ise kendileri için gerekli olan azotu bitkilerden temin eder. Kullanılabilir azotun en önemli kaynağı, biyosferdeki canlı veya ölü organik maddelerdir.
Tüketiciler ise kendileri için gerekli olan azotu bitkilerden temin eder. Kullanılabilir azotun en önemli kaynağı, biyosferdeki canlı veya ölü organik maddelerdir.
Amonyağın nitrit bakterileri tarafından nitrite; nitrit ise nitrat bakterileri tarafından nitrat tuzlarına dönüşmesine nitrifikasyon,
Topraktaki Nitrata dönüşen azotun bir kısmı bitkiler tarafından kullanılır, bir kısmı da azot parçalayan bakteriler tarafından azot hâline getirilerek atmosfere geri dönmesine de denitrifikasyon denir.
Denitrifikasyon olayı sayesinde atmosferdeki azotun devamlılığı sağlanır. Azotun bazı süreçlerden geçerek canlılara aktarılması ve daha sonra tekrar atmosfere dönmesine ise azot döngüsü denir
Azot Döngüsüne İnsan Müdahalesi
İnsanın azot dolaşımına müdahalesi, döngüyü önemli ölçüde bozarak atmosfere salınan azot miktarının
artmasına neden olmuştur. İnorganik azot gübrelerinin kullanımıyla tarımsal ve endüstriyel süreçler sonucu
oluşan azot bu artıştaki en önemli faktördür. Gübre üretimindeki bu artış, aynı zamanda gübre tüketiminde dolayısıyla toprak ve sudaki azot miktarında artışlara neden olmuştur Toprakta ve suda aşırı derecede biriken bu maddeler insan, hayvan ve bitkilere zarar vermekte, çeşitli hastalıklara neden olmaktadır Aşırı miktarda azot kullanımı, nehir ve göllerin asit etkisine maruz kalmasına ve sera etkisi yapan azot oksit gaz konsantrasyonunun artmasına neden olmaktadır. Ayrıca bu durum, deniz kıyılarında zehir etkisi yapan alg ve diğer zararlı otların çoğalmasına da beraberinde getirmektedir.
artmasına neden olmuştur. İnorganik azot gübrelerinin kullanımıyla tarımsal ve endüstriyel süreçler sonucu
oluşan azot bu artıştaki en önemli faktördür. Gübre üretimindeki bu artış, aynı zamanda gübre tüketiminde dolayısıyla toprak ve sudaki azot miktarında artışlara neden olmuştur Toprakta ve suda aşırı derecede biriken bu maddeler insan, hayvan ve bitkilere zarar vermekte, çeşitli hastalıklara neden olmaktadır Aşırı miktarda azot kullanımı, nehir ve göllerin asit etkisine maruz kalmasına ve sera etkisi yapan azot oksit gaz konsantrasyonunun artmasına neden olmaktadır. Ayrıca bu durum, deniz kıyılarında zehir etkisi yapan alg ve diğer zararlı otların çoğalmasına da beraberinde getirmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız ve Düşünceleriniz bizim için önemlidir.