TARİHSEL SÜREÇTE ŞEHİRLER VE FONKSİYONEL
GELİŞİMİ
İnsanların günümüzden yaklaşık 10 000 yıl önce tarımsal faaliyetlerle ile yerleşik hayata geçmişlerdir. Yerleşik hayatın başlamasıyla insanların bir arada yaşaması da şehirlerin temelini oluşturan köylerin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Şehirsel yerleşmelerin ilk
olarak buralarda görülmesinde ılıman iklim koşullar bulunması, verimli tarım
alanlarının olması, su kaynaklarının bolluğu ve toprak yapısının elverişli
olmasından kaynaklanmaktadır.
İlk yerleşmeler tarımla birlikte başlayıp
geliştiği için ilk şehirlerdeki ekonomik etkinlik de tarımdı. Zamanla tarımın
yanı sıra tarım aletleri ve çanak çömlek üreten zanaatçılar da yeni bir meslek
grubu oluşturmuştur. Tarım araçlarının gelişmesi, üretimin artmasını sağlamış,
bu da ticareti geliştirmiştir. Ticaret, zamanla şehirlerdeki en önemli fonksiyonlardan
biri hâline gelmiştir. Ticaretin gelişmesi, zamanla paranın ortaya çıkmasını ve
ulaşımın gelişmesini sağlamıştır.
Yapısal olarak bakıldığında şehirleri çiftçilerin
dışında yöneticiler, din adamları, tüccarlar, zanaatkârlar, askerler ve diğer
meslek gruplarından insanlar oluşturuyordu Bu gelişmeler,
aynı zamanda şehirlerin gelişmesine katkıda bulunmuştur.
Tarihsel süreçte ise şehirlerin fonksiyonel özelliklerinin artması, şehir
nüfusunun yanı sıra bu yerleşmelerin de artmasına neden olmuştur.
İngiltere’de ortaya çıkan Sanayi İnkilabi (1848) modern şehirleşme
sürecini hızlandıran önemli bir dönüm noktası olmuştur. Şehirleşmenin son 200
yılda daha fazla olmasında Sanayi Devrimi ile kırsal alandan kentlere doğru
yapılan göçler etkili olmuştur. Bunun sonucunda hızla büyüyen yeni şehirler
ortaya çıkmıştır.
Örneğin Dünyada ilk sanayi şehri unvanına Manchester ve Liverpool
sahip olmuştur. Yine Londra, aynı nedenle birlikte idari özelliğinin yanı sıra
ekonomik bakımdan da küresel bir etkiye sahip olmuştur.
ŞEHİRLERİN FONKSİYONLARI
Şehirler, nüfus ve fonksiyonları bakımından birbirinden farklı özellikler göstermektedir. Şehirlerdeki başlıca fonksiyonlar tarım, sanayi, madencilik, ticaret, ulaşım ve turizmdir. Hiçbir şehirde tek bir fonksiyon özelliği görülmez. Şehirler de yapılan faaliyetlerin bir ya da birkaçıyla ön plana çıkmaktadır. Şehirlerin gelişmesinde önemli paya sahip olan faaliyet türü o Şehrin asıl fonksiyonunu belirler. Bazıları ise aynı anda birden fazla fonksiyona sahip olabilir.
Şehirlerin fonksiyonlarındaki çeşitlilik, Sanayi Devrimi’nden sonra büyük ölçüde artmıştır. Sanayi Devrimi’yle birlikte sanayi, şehirlerin öne çıkan fonksiyonları arasında yer almıştır. Sanayileşmeyle birlikte ulaşım, bankacılık, ticaret vb. birçok sektörde gelişmeler olmuş ve yeni meslek grupları ortaya çıkmıştır. Örneğin Tokyo, teknoloji bakımından gelişmiş şehirlerden iken İngiltere’nin Oxford şehri, eğitim bakımından küresel bir etkiye sahiptir.
Bütün işlevlerin bir şehirde aynı etkiye sahip olması mümkün değildir.
Dolayısıyla mevcut fonksiyonlardan birinin genellikle diğerlerinden daha fazla
ön planda olduğunu söylemek mümkündür. Fonksiyonel özelliklerine göre şehirler;
idari, dinî, askerî şehirler ile tarım, sanayi, maden, liman, ticaret, turizm
ve kültür şehirleri olarak sınıflandırılabilir.
İdari şehirler; bir ülkenin, bölgenin ya da uluslararası bir kuruluşun
yönetim merkezinin bulunduğu şehirlerdir. Londra, Brüksel, Paris, Washington,
Ottawa ve Moskova bu tür şehirlere örnek verilebilir.
Dinî şehirler, bir veya birden fazla dinî inancın merkezi ya da kutsal
değerlere ve mekânlara sahip olan şehirlerdir. Mekke, Medine, Kudüs, ve Lhasa
(Tibet-Çin) dinî şehirlere örnek verilebilir. San Pietro Kilisesi, Roma’nın
küresel anlamdaki dinî önemini artırmaktadır
Askerî şehirler, gelişiminde stratejik
öneme sahip bölgelerin veya askerî eğitim birliklerinin etkili olduğu şehirlerdir.
NATO’nun merkezinin bulunduğu Brüksel askeri şehirlere örnek verilebilir.
Liman şehirleri; hinterlandı geniş, önemli
koy ve körfezlere sahip olan, ticaretin genellikle liman aracılığıyla yapılması
sonucu gelişen şehirlerdir. Rotterdam, Hamburg, Singapur, Kalküta (Hindistan)
ve Shangay (Çin)liman şehirlerine verilebilecek örnekler arasında yer
almaktadır. Marsilya, Akdeniz'in en büyük ticari kapasitesine sahip limanlarındandır.
Ulaşım Şehirleri,
Bu şehirler hava yolu ulaşımında küresel etkiye sahiptir. Dünya da
uluslararası ulaşım da Yeryüzünün en işlek havalimanlarına sahiptir. Atlanta (ABD),
Pekin (Çin), Londra (İngiltere), Tokyo (Japonya), Los Angeles (ABD), Dubai
(Dubai), Paris (Fransa), Dallas (ABD) ve Hong Kong (Çin) hava yolu ulaşımındaki
önemleriyle ön plana çıkmıştır. Dünyanın
en fazla uluslararası yolcu taşıyan hava limanı olan Heathrow (Hitrov),
Londra’da bulunmaktadır
Tarım şehri, insanların geçimlerini daha çok
tarımsal faaliyetlerden karşıladığı şehirdir. Bu şehirlerde az da olsa tarıma
dayalı sanayi faaliyetleri yer almaktadır. Bulgaristan’dan Kırcaali Hindistan’dan
Bombay şehrini ülkemizden Konya’yı örnek olarak verebiliriz. Buralar önemli bir
tarımsal üretim merkezidir.
Sanayi şehirleri, Sanayi Devrimi’nin etkisiyle sanayi tesislerinin
kurulması sonucu ortaya çıkmıştır. Bu şehirler, diğer sektörlerin gelişmesini
etkileyerek faaliyet gösterdiği bölgenin ön plana çıkmasını sağlar. Manchester
(Mençestır), Liverpool, Tokyo, Newyork, Chicago
Düsseldorf (Düsuldorf) ve Detroit (Ditroit) sanayi şehirlerine örnek verilebilir.
Maden şehirleri, önemli yer altı kaynaklarına bağlı olarak gelişen şehirlerdir.
Essen (Esın), Kerkük, Kiruna (İsveç) ve Pittsburg (Rusya) bu şehirlere örnek
verilebilir.Altın madeni yataklarından dolayı
Güney Afrika Cumhuriyeti’nde yer alan Johannesburg (Yuhannesburg), petrol
yataklarından dolayı ABD’nin Teksas Eyaleti’ndeki Houston (Hüstın) şehrini
örnek verebiliriz
Turizm şehirleri, doğal ve beşerî turizm varlıklarının bulunması sayesinde
gelişen şehirlerdir. Miami, Venedik, Barcelona, Roma, Dubai ve Singapur turizm
şehirlerine örnek verilebiliriz.
Kültürel şehirler; bilim, sanat ve eğitim gibi
çeşitli kültürel faaliyetlerin ön planda olduğu şehirlerdir. Pricenton (ABD) ve
Salamanca (İspanya) kültür şehirlerine örnek verilebilir. Harward (Harvırd)
Teknoloji Enstitüsünün yer aldığı Los Angeles (Los Encılıs, ABD) Stanford Üniversitesinin
bulunduğu San Francisco (San Fransisko, ABD), Oxford ve Cambridge Üniversitesinde
dolayı eğitim fonksiyonlarıyla küresel etkiye sahip şehirlerdir
Ticaret şehirleri, genellikle ulaşım
hatlarının geliştiği ve ticari faaliyetlerin yoğunlaştığı şehirlerdir. New
York, Hong Kong, Shangay, Paris, Londra ve Tokyo ticaret şehirlerine örnek verilebilir
New York borsası (New York Stock Exchange), küresel öneme sahiptir. Wall Caddesi’nde
bulunan borsalardaki gelişmeler dünyanın hemen her yerinden izlenmekte ve
buradaki gelişmeler, hemen her ülkedeki borsaları etkilemektedir
ŞEHİRLERİN ETKİ ALANLARI
Şehirler, kurulduğu mekânın yanı sıra çevrelerini de etkiler.
Ancak her şehrin etki alanı birbirinden farklıdır. Şehirlerin etki alanının
sınırları, sahip olduğu işlevsel özelliklerle yakından ilgilidir. Örneğin fonksiyonel
özellikleri az olan bir şehir, daha çok yakın çevresindeki kırsal alanları etkilerken
çeşitli ve önemli fonksiyonlara sahip şehirler ise dünya çapında bir etki alanı
oluşturabilmektedir. Dünyadaki Şehirler fonksiyonel özellikleriyle farklı
büyüklükte etki alanı oluşturur.
Şehirler; etki alanları bakımından küresel, bölgesel ve yerel
etkiye sahip şehirler olmak üzere üçe ayrılır.
Küresel Etkiye Sahip Şehirler: Ulusal ve
uluslararası ticaret, borsa, bankacılık, sigortacılık, ulaşım gibi ekonomik
faaliyetlerin bulunduğu şehirlerdir. Ayrıca bu şehirlerde bilim, teknoloji ve
sanatta uzmanlaşmış kurum ve kuruluşlar yer alır. Dolayısıyla bu tür şehirlerde
ortaya çıkabilecek sosyal, ekonomik ve siyasi olaylar tüm dünyayı etkilemektedir.
Küresel etkiye sahip şehirler genellikle gelişmiş ülkelerde yer almaktadır.
Örneğin dünya ekonomisinde önemli bir yere sahip olan New York,
Londra, Paris ve Tokyo sermayenin küresel dolaşımını kontrol eden şehirler
konumundadır
Bölgesel Etkiye Sahip Şehirler: Bazı
ülkelerde yer alan büyük şehirler, küresel boyuttan çok bölgesel etki alanına
sahiptir. Dolayısıyla bu şehirlerde meydana gelen toplumsal, ekonomik ve siyasal
olaylardan herhangi biri daha çok o ülkeyi ya da yakın çevresindeki ülkeleri
etkiler. Örneğin İran’ın başkenti Tahran’ın etki alanı Orta Doğu ve Asya Kıtası
ile sınırlıdır. Meksika’nın başkenti Mexico City’nin etki alanı ise Amerika
Kıtası ile sınırlı kalmaktadır.
Bazı şehirler ise uluslararası etkiye sahip olmamakla birlikte
çevresindeki bazı ülkeler üzerinde etkiye sahiptir. Bu şehirler aynı zamanda
küresel şehir adaylarıdır. Madrid, İstanbul, Mumbai, Dubai ve Sao Paulo bu tür
şehirlerdendir
Yerel Etkiye Sahip Şehirler: Geniş alanları etkileyebilecek
işlevsel özelliklerin bulunmadığı ve sahip olunan nüfus miktarının az olduğu
şehirlerdir. Dünyadaki şehirlerin önemli bir kısmı, yerelde etkili olup daha
çok tarım ve tarıma dayalı sanayi faaliyetleriyle ön plana çıkmaktadır. Örneğin Adana, Konya,
Mersin, Erzurum gibi şehirler yerel etkiye sahiptir.
BÜYÜK ŞEHİRLERİN KURULDUĞU ALANLAR
Küresel etkiye sahip olan şehirlerin en önemli özelliği ulaşım bakımından elverişli yerlerde kurulmuş olmalarıdır. Geniş bir hinterlanda sahip olan bu tür şehirlerin önemli bir kısmına deniz yoluyla da kolayca ulaşılabilmektedir. Büyük şehirlerin diğer bir özelliği ise iklim bakımından elverişli yerlerde kurulmuş olmalarıdır. Bu nedenle küresel bir etkiye sahip olan şehirlerin önemli bir kısmı, orta kuşakta bulunmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız ve Düşünceleriniz bizim için önemlidir.