TÜRKİYE'DE NÜFUS
POLİTİKALARI VE BU POLİTİKALARIN ETKİLERİ
1. Türkiye'de Nüfus Politikaları
Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca
ülkemizin sosyoekonomik koşulları sürekli değişmiştir. Doğum,
ölüm ve göçler sonucu değişen nüfus özellikleriyle birlikte nüfus
politikalarında da önemli değişiklikler olmuştur Cumhuriyet’ten
günümüze kadar bu değişim süreci incelendiğinde nüfus artış hızına
yönelik uygulanan nüfus politikalarının dört dönem hâlinde ele alındığı
görülebilir.
Bu amaçla gerçekleştirilen başlıca uygulamalar:
Öte yandan 1950'li yıllardan itibaren tarımda makineleşme, ülke savunmasında insandan ziyade teknolojinin ön plana çıkması, Türkiye'de sağlık hizmetlerinin gelişmesi sonucu ölüm oranlarının azalması gibi faktörler hızlı nüfus artışına yönelik tartışmaları beraberinde getirmiştir. Dolayısıyla nüfus artışının ekonomik ve sosyal gelişmeyi yavaşlatacağı görüşü benimsenmiş ve 1965 yılında nüfus artış hızını yükseltmeyi amaçlayan politikalardan vazgeçilmiştir.
1965-1980 Dönemi
uygulamaların başlıcaları şunlardır:
• İlk dönemde nüfusun artmasına yönelik uygulanan yasal hükümler yürürlükten kaldırılmıştır.
• Evlenme yaşı kadınlarda 17, erkeklerde 18’e yükseltilmiştir.
• 1960 yılında gebeliği önleyici yöntemlerin ithali, üretilmesi, kullanılması ve kullanılmasının
teşvik edilmesi serbest bırakılmış, 1963’te doğum kontrolü teşvik edilmiştir.
• Yurt dışına işçi göçünün özendirilmesi gerektiğinin altı çizilmiştir
Nüfus artış hızının azaltılmasına yönelik politikalar sonraki
beş yıllık kalkınma planlarında da uygulanmaya devam etmiştir. Bu önlemlere
rağmen nüfus artış hızı düşürülememiş, 1965-1980 döneminde ülke nüfusu yaklaşık
13 milyon artmıştır.
1980-2005 Dönemi
1980’li yıllardan itibaren
değişen sosyal, siyasi ve ekonomik şartlar nüfus artışına yönelik soruna farklı
bir bakış açısı getirmiştir. Bu dönemde nüfus artış hızının yükselmesi ya da düşmesinden
ziyade nüfusun sağlık, eğitim, beslenme ve barınma imkânları ile bebek ölüm
hızının azaltılması gibi konular üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda benimsenmesi
gereken temel ilkenin nüfusun niteliğinin yükseltilmesi olduğu fikri ortaya
çıkmıştır. Ayrıca ilk kez 1982 Anayasası'nda yer alan ve ailelere istedikleri
zaman, istedikleri sayıda çocuk sahibi olma hakkı veren aile planlamasıyla
nüfus yapısında önemli değişiklikler meydana gelmiştir. Bu dönemde başta
toplumun eğitim seviye-sinin yükselmesi ve kadınların iş hayatında daha fazla
yer alması gibi nedenlerle nüfus artış hızı azalmıştır. 2000'li yılların
başlarına gelindiğinde ise nüfus artış hızı ‰15'in altına kadar gerilemiştir.
Yaşanan bu durum, ülkemize yönelik bazı tehlikelere sebebiyet verebileceği için
devlet yöneticilerini de nüfus politikaları konusunda yeni kararlar almaya sevk
etmiştir.
2005'ten Sonrası Dönem
2000'li
yılların başından itibaren nüfus artış hızının ‰15'in, doğurganlık oranının da 2,09'un
altına düşmesi ve bu düşüşün devam etme eğilimi göstermesi devlet kademesinde
nüfus politikasında değişikliği gündeme getirmiştir. İlerleyen süreçlerde nüfus
yapısının meydana getireceği muhtemel riskler kamuoyunda tartışılmaya
başlanmıştır. Bununla birlikte hükûmet yetkilileri, 1965’e kadar uygulanan ve
nüfus artış hızını yükseltmeyi amaçlayan politikalara dönüş işareti veren bir
söylem geliştirmiştir. Bunun yanı sıra doğum oranlarının artırılmasına yönelik
özellikle 2014 yılından sonra yapılan bir dizi yasal düzenleme hayata geçirilmiştir.
Doğum yapan annelere çocuk sayısına göre maddi destek verilmesi, çalışan
anneler için çalışma sürelerinin kısaltılması, doğum izinlerinin artırılması ve
bakıcı yardımı yapılması bu yasal düzenlemelerin bazılarıdır.
Aşağıda Türkiye'nin belirtilen yıllara ait nüfus miktarı ve nüfus artış hızı grafiği gösterilmiştir (TÜİK). Grafiği inceleyerek aşağıdaki soruları cevaplayınız.
2. Türkiye Nüfusunun Geleceği
Geçmişten günümüze
Türkiye'nin nüfus yapısındaki değişim incelendiğinde doğurganlık hızının
özellikle 2000'li yılların başından itibaren düşüş eğiliminde olduğu
görülmektedir. Bu değişimin gelecekte nüfus miktarına, yaş yapısına ve diğer
demografik süreçlere etkisini TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) ve UN DESA'nın (Birleşmiş
Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı) hazırladığı nüfus
projeksiyonları temel alınarak oluşturulan senaryolarla incelemek mümkündür.
TÜİK’in hazırladığı düşük düzey doğurganlık senaryosuna göre doğurganlık
hızının doğal akışı içinde azalarak 2050 yılında 1,65’e düşeceği, 2050 yılından
sonra da artışa geçerek 2075 yılında 1,85 değerine ulaşacağı varsayılmaktadır.
Yüksek düzey doğurganlık senaryosuna göre ise doğurganlık hızının artarak 2050
yılında 3’e ulaşacağı ve 2075 yılına kadar sabit kalacağı varsayılmaktadır.
Türkiye’deki mevcut ekonomik büyümenin gelecekte de devam etme potansiyeli göz
önüne alındığında doğurganlık seviyesindeki mevcut azalma eğiliminin aynı
şekilde devam edeceği öngörülmektedir.
Etkinlik 1
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere doğru sözcük veya sözcükleri yazınız.
• Nüfus politikalarının
temelinde .................................. kontrol altında tutma çabaları
vardır.
• Ülkemizde 19651980 Dönemi'nde nüfus artış hızını ........................
amaçlayan politikalar uygulanmıştır.
• Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde nüfus artış hızının yüksek olması
çeşitli ekonomik problemlere ve sosyal dengesizliklere neden olduğu için .......................................................................
politikalar uygulanır.
• Nüfusun geçmiş dönemlerdeki özelliklerine bakarak gelecekteki nüfusla ilgili
varsayıma dayanan öngörülere ..............................................
denir.
• Gelişmiş ülkelerde nüfus artış hızının düşmesi ve yaşlı nüfus oranının
artmasına bağlı olarak genellikle........................................................................
politikalar uygulanır.
Etkinlik 2
Aşağıda numaralandırılmış şekilde verilen nüfusa dair uygulamaları ilgili dönemlerle eşleştiriniz.
|
Etkinlik 3
Yukarıdaki grafiklerde Türkiye'nin 1950 ve 2017 yıllarına ait nüfus piramitleriyle 2050 ve 2100 yıllarına ait tahminî nüfus piramitleri gösterilmiştir (UN DESA). Grafiklerden yararlanarak aşağıda verilen 2 soruyu cevaplayınız.
· Piramitleri inceleyerek belirtilen yıllarda nüfus yapısına ait değişimleri nedenleri ile birlikte açıklayınız.
· Nüfusun yapısındaki değişime bağlı olarak kamu sektörü ile özel sektörün gelecekte hangi alanlarda daha fazla yatırım yapması beklenebilir?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız ve Düşünceleriniz bizim için önemlidir.